Çarşaftan kol atmak nedir?
Bu cümle bir argo deyimdir. Eğer “Fatsam’ın öğrendiği Fatsam” serisinde kolunu yapraklardan atmışsa, ifadenin anlamı onun önünde.
Kol etmek ne demek?
Tarihsel Türk dili alanlarında bu “bir şey istemek” anlamına gelir. Bu nedenle, önceki kelime genellikle cümlenin nesnesidir.
Kol çıkarmak ne demek?
Kol sökücü olayındaki yüksek hızlı motordaki pistonlardan biri, yatağın önündeki sarı yatağın piston pistonuna veya piston kolunun ortasından dayanamamasıdır.
Birine kol kanat germek ne demek?
Kanatları germe ifadesi, birini korumak, denetimi devralmaktır.
Kol tanımı nedir?
Kol, uzuv farklı hareketler ve işler yaptı. Anatomide, kısım omuz bağlantısından dirsek bağlantısından önkoldan dirsek bağlantısına bilek ekleminin sapına atıfta bulunulur. Ancak genel olarak her ikisi de anlaşılmaktadır.
Fakir kol ne demek?
İnsanlar arasında ¾ fakir, fakir kol, silahlı kol, dirsek olarak da adlandırılır ve bileğe Truvacar kolu denir. Truvacar kolu zamansız bir kol uzunluğudur. Bu, asla gerçekleşmeyecek kıyafet türleri altında yerini almasını sağlar.
Bir erkeğe kol düğmesi almanın anlamı nedir?
Kumbalıklar genellikle erkek hediyeleri almak için tercih edilir. Yaşam için gizlenebilecek kalıcı bir hediye. Kelepçelerin manevi anlamı güçlüdür. Bu, kişiye verilen değerin bir göstergesidir, çünkü hayatlarında yeri olan özel kişilere verilir.
Kol kes ne demek?
Döngü sayısını azaltmak veya bir oyunun (yaka, kol) üretimi için işleme, döngü veya döngü kesintileri olarak adlandırılır.
Kol gibiydi ne demek?
Mecazi olarak sıkışmış veya olumsuz yönü etkileyen bir olayla karşılaşır.
Kol kanat olmak ne demek?
Kolun bir kanadı olmanın açıklaması gözlemlemeye, koruma altındaki bir kişiyi almaya yardımcı olmalıdır.
4 açmak ne demek?
Gözlerinizi dört olarak açmak, hataları önlemek ve konsantre olmak için üzerine konsantre olmak anlamına gelir. Bunlardan dördü açılış ifadesi aynı anlamda kullanılır.
Göz kulak ol ne demek?
İzle, izle. Vizyon ve işitmeden bilgi almaya çalışmak.
Su yüzüne çıkarmak ne demek?
[2] Bir olayın ortaya çıkması.